Yıllar önce gittiğimde ben kesinlikle burada yaşamalıyım demiştim.
Hani klasik bir film karesi vardır ya sahilde beyazlar içinde bir kadın, yanında sevgilisi ve köpeği. Sevgilisinin elinde şarap şişesi ve kadehleri, kadının elinde sandaletleri vardır.Adamın tarçın rengi pantolonunun paçaları ve beyaz gömleğinin kolları kıvrılmıştır. Hava ise rüzgarlı olur genelde. Kadının elbisesi ve saçları uçuş uçuştur, rüzgara karışır.
Bozcaada bana bu film karesinin yaşanacağı yer gibi gelir hep. O karede huzur, aşk, mutluluk vardır.
Yazı yazmak, şarap içmek ve sevgilinle olmak için harika bir mekan.
2 senedir çok güzel bir arkadaş grubu ile Bozcaada'da buluşuyoruz. Buluşuyoruz dedim çünkü İzmir
İstanbul buluşması oluyor bu. Grubumuzun eğlenceli olmasından mı, arkadaşlarımızın samimiyetinden mi yoksa Bozcaada'nın enerjisinden mi bilinmez ama harika vakit geçirdiğim bir yer. Bozcaada için en doğru kelime "Doğal" olması sanırım.
Geçtiğimiz günlerde Bir Küçük Eylül Meselesi filmini tekrar izledim. İzleyenler bilir film Bozcaada da geçiyor. Samimiyet var o filmde de. Bence film için en uygun yermiş, çok doğru tercih edilmiş.
İzlemeyenlere tavsiye edilir.
Peki Bozcaada da neler yapılır? Bozcaada'da Rengigül konuk evinde kahvaltı yapılır ve muhteşem birbirinden güzel reçellerin tadına bakılır.
Feribottan iner inmez Bozcaada'ya hoşgeldiniz der gibi duran Dev çınar ağacının gölgesinde içilen kahve ayrı keyif verir insana.
Kahvenin yanında Çiçek Pastanesinden alınan sakızlı ya da bademli kurabiyelerden yenir.
Ayazma Plajında denize girilir. Ücretsiz, bildiğin halk plajı. Yanına al istediğin meşrubatı. Kırmızı olursa daha güzel olur.
Kırmızı demişken Corvus şarap fabrikasına uğramadan geçilmez. Orada hem buluşma kutlanır hem muhabbet başlar. Eskiden tadım yapılabiliyordu ancak içki ile ilgili gelen yasal düzenlemeler nedeni ile satın aldığın şişeyi açtırabiliyorsun sadece. Üzüm ve peynirin eşliği ile başlıyorsun güne.
Akşamüzeri gün batımı izlenir rüzgar güllerinin altında... Akşamına ver elini balıkçıya. Arnavut Kaldırımlı taş sokaklar arasındaki sıra sıra balıkçılarda yer bulmak zordur. Önceden rezervasyon yaparsan kafan rahat olur.
Yemekten sonra biz 2 mekana gittik. İlki Polente. Polente'de aslında sokaktasın. Sokakta dans ettin mi hiç? İşte burada ediyorsun.
Gecenin bir diğer durağı ise Fuska.
Denizin dibinde, kalenin müthiş manzarası ile harika bir yer. Hele grubunuzda güzel sesli bir arkadaşınız da varsa değmeyin keyfinize....
Şarkılar seni söyler
Dillerde nağme adın
Aşk gibi,sevda gibi.....
Huysuz ve tatlı kadın!
Belki birgün bende....
Neyse benim hayalim bu sefer bana kalsın, gerçekler sizin olsun.
İnanın sizin için dileyebileceğim en güzel dileklerden biri;
Umarım bir gün yolunuz Bozcaada'ya düşer... demek olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder