Translate

13 Mayıs 2014 Salı

EVLİLİK YARAMIŞ!



Evlendikten sonra kilo alan arkadaşlarımı gördükçe yok canım ben almam, dikkat ederim! Dediysem de olmadı. Yazısız bir kural gibi; evlenince kilo alınıyor DİKKAT!

Hiçbir zaman 48 kilolarda olmamıştım ama ileride bende çocuklarıma annelerimizin klasik cümlesi olan “evlenirken 48 kiloydum” J diyebileceğim.

Evlenme dönemi kızlar için çok önemli. Kesinlikle maraton gibi geçiyor. Geçenlerde bir ay sonra evlenecek bir arkadaşımla konuştum. 

Nasıl gidiyor dediğimde direk cevabı şu oldu: Geçen sene sen nasılsan bende öyleyimJ veee o günlere geri döndüm. 

O dönem çalışmadığım için rahat rahat gezebiliyordum ama annemle mesailerimiz çok uzundu. Sabahtan akşama kadar yapılacak bir ton işimiz vardı.Bütün alışveriş merkezleri, çarşılar bizden sorulurdu. Pazarlama dersi verebilecek nitelikte bilgi birikimimiz olmuştu. Ciddi bir pazar araştırması yapmıştık annemle. Pazarlamanın 4P’sini sorun annem yanıtlasınJ 
Sürekli yürüdüğümüzden mi, stresten mi bilinmez bende ne iştah kaldı o dönem ne bir şey.Gelinlere önerim hiç diyet yapmamaları. Zaten veriyorlar o koşuşturmada.

Evlenince ne oluyor ben anlamadım. Bir anda 8 kilo aldım. Bunu hem kıyafetlerimden hem de “evlilik yaramış, biraz kilo mu aldın hahahah” diyen sinir bozucu yakınlarımdan anladım. 

En sevmediğim, tam geyik olan espri ise(espri denilirse) “kocan sana iyi bakmış” lafı. İyi baktı o ayrı daJ, kilo almışsın demenin kibar hali mi oluyor. Çok sevimsiz…

Neyse kilo aldığımı kendime itiraf ettiğimde, kendimi doktorda buldum. Şimdi tekrar normale döndüm. Yaza hazırım yani.

Peki, nasıl yaptım? Tatlıyı direk kestim. Benim en büyük zaafım tatlı... Tatlıyı kesince zaten vücut kendini buluyor. Sabah, kuşluk,öğlen,ikindi,akşam ve gece olmak üzere 6 öğün yedim. Bol su içtim, içiyorum. Ara öğünlerimi kaçırmadım.

Herkesin diyeti kendine göredir. Doktor kontrolünde yapılmasını şiddetle öneririm. Yaza hazırlan, ölüm diyeti gibi diyetlerden kaçınalım. Farkındaysanız kısa dönemli o şok diyetlerden hep daha fazla kilo ile çıkılıyor.
Mesela ben önce dâhiliye doktoruna gittim. Yapılan şeker yüklemesi ve testlere göre Hipoglisemi olduğum ortaya çıktı. http://tr.wikipedia.org/wiki/Hipoglisemi 
Dolayısıyla beni diyetisyene yönlendirdiler. Benim yediğim besinler hipoglisemi hastalarına uygun. Beyaz ekmek yok, lifli gıdalar ağırlıkta, şeker ve tatlı yok, meyve suyu yok gibi. Pirinç yerine bulgur, makarna yerine kepekli ya da tam buğday makarna yenilmesi gibi değişiklikler yaptım hayatımda.

Yalnız eksik yaptığım şey ne yazık ki spor. Yürüyüş verdi doktorum. Her gün yarım saat bile olsa yürü dedi. Yok, onu yapamıyorum. Hiç yapamıyorsan evde Leslie ile 2 mil, 3 mil diye bir video varmış. İnternet'ten onu aç evde yap dedi. Onu bile yapamadım. Ama kararlıyım yürüyeceğim.



Motivasyon gerçekten önemli. Zaten doktor kontrolünde olmanın en büyük artılarından biri de o ay sonunda kontrol olması sanırım.

Diyet yapanlar dayanın,dondurmacının önünden geçerken kendinizi bir sarsın. Amaca odaklanın, sonu çok güzel olacak! 
  







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder