Evlendikten sonra kilo alan arkadaşlarımı gördükçe yok
canım ben almam, dikkat ederim! Dediysem de olmadı. Yazısız bir kural gibi; evlenince kilo alınıyor DİKKAT!
Hiçbir zaman 48 kilolarda olmamıştım ama ileride bende
çocuklarıma annelerimizin klasik cümlesi olan “evlenirken 48 kiloydum” J
diyebileceğim.
Evlenme dönemi kızlar için çok önemli. Kesinlikle
maraton gibi geçiyor. Geçenlerde bir ay sonra evlenecek bir arkadaşımla
konuştum.
Nasıl gidiyor dediğimde direk cevabı şu oldu: Geçen sene sen nasılsan
bende öyleyimJ veee o günlere
geri döndüm.
O dönem çalışmadığım için rahat rahat gezebiliyordum ama annemle
mesailerimiz çok uzundu. Sabahtan akşama kadar yapılacak bir ton işimiz vardı.Bütün alışveriş merkezleri, çarşılar bizden sorulurdu.
Pazarlama dersi verebilecek nitelikte bilgi birikimimiz olmuştu. Ciddi bir pazar
araştırması yapmıştık annemle. Pazarlamanın 4P’sini sorun annem yanıtlasınJ
Sürekli yürüdüğümüzden mi, stresten mi bilinmez bende
ne iştah kaldı o dönem ne bir şey.Gelinlere önerim hiç diyet yapmamaları. Zaten veriyorlar o koşuşturmada.
Evlenince ne oluyor ben anlamadım. Bir anda 8 kilo
aldım. Bunu hem kıyafetlerimden hem de “evlilik yaramış, biraz kilo mu
aldın hahahah” diyen sinir bozucu yakınlarımdan anladım.
En sevmediğim, tam
geyik olan espri ise(espri denilirse) “kocan sana iyi bakmış” lafı. İyi baktı o
ayrı daJ, kilo almışsın demenin kibar hali mi
oluyor. Çok sevimsiz…
Neyse kilo aldığımı kendime itiraf ettiğimde, kendimi
doktorda buldum. Şimdi tekrar normale döndüm. Yaza hazırım yani.
Peki, nasıl yaptım? Tatlıyı direk kestim. Benim en
büyük zaafım tatlı... Tatlıyı kesince zaten vücut kendini buluyor. Sabah,
kuşluk,öğlen,ikindi,akşam ve gece olmak üzere 6 öğün yedim. Bol su içtim,
içiyorum. Ara öğünlerimi kaçırmadım.
Herkesin diyeti kendine göredir. Doktor kontrolünde
yapılmasını şiddetle öneririm. Yaza hazırlan, ölüm diyeti gibi diyetlerden
kaçınalım. Farkındaysanız kısa dönemli o şok diyetlerden hep daha fazla kilo
ile çıkılıyor.
Mesela ben önce dâhiliye doktoruna gittim. Yapılan
şeker yüklemesi ve testlere göre Hipoglisemi olduğum ortaya çıktı. http://tr.wikipedia.org/wiki/Hipoglisemi
Dolayısıyla
beni diyetisyene yönlendirdiler. Benim yediğim besinler hipoglisemi hastalarına
uygun. Beyaz ekmek yok, lifli gıdalar ağırlıkta, şeker ve tatlı yok, meyve suyu
yok gibi. Pirinç yerine bulgur, makarna yerine kepekli ya da tam buğday makarna
yenilmesi gibi değişiklikler yaptım hayatımda.
Yalnız eksik yaptığım şey ne yazık ki spor. Yürüyüş
verdi doktorum. Her gün yarım saat bile olsa yürü dedi. Yok, onu yapamıyorum.
Hiç yapamıyorsan evde Leslie ile 2 mil, 3 mil diye bir video varmış. İnternet'ten onu aç evde yap dedi. Onu bile yapamadım. Ama kararlıyım
yürüyeceğim.
Motivasyon gerçekten önemli. Zaten doktor kontrolünde
olmanın en büyük artılarından biri de o ay sonunda kontrol olması sanırım.
Diyet yapanlar dayanın,dondurmacının önünden geçerken kendinizi bir sarsın. Amaca odaklanın, sonu çok güzel olacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder