Translate

17 Eylül 2018 Pazartesi

Günün sonunda herkes yalnız!




Kalabalıklar içinde yalnızım klişesi gerçek olduğu için klişe değil midir aslında ?  

Ne kadar çok arkadaşın, akraban, eşin dostun olsa da etrafında kendinle başbaşa kaldığın anlar vardır. Kendini eleştirdiğin, hırpaladığın anlar. Şunu şöyle yapsaydım böyle olmazdı. Şöyle deseydim böyle olurdu dediğin ama ne zamanı geri saracağın ne de o olayı aslında yeniden yaşamaya gücünün olmadığı. Sadece kendi kendine kaldığın o küçük ve huzursuz anlar... 

Hayat zor mu yoksa bizler mi zorlaştırıyoruz -karmaşıklaştırıyoruz bilmiyorum ama bir yerlerde bir şeylerin ters gittiği muhakkak. Çok yalnızım dedi geçenlerde tanıştığım kadın. Başka bir adam yalnızım demedi ama konuştuğu her sözcüğün alt metninde bağıra bağıra "yalnızım" diyordu. Düşündüm. Ben doğduğum büyüdüğüm şehirden hiç ayrılmadım. Evet şanslıyım çünkü etrafımda sevdiğim çok insan var. Evet mutluyum çünkü dostum dediğim insanlar var. Her şeyi içtenlikle konuşabildiğim eşim ve arkadaşlarım var. Ama sonra dedim ki aslında herkes gibi bende yalnızım... 

Düşüncelerimle,mücadelemle  kendim olma yolunda yalnız başına bir koşuşturma içinde geçip giden günler... Kırgınlıkları, kızgınlıkları sevinçleri, mutlulukları kendi içinde yaşıyor önce insan. Kiminle neyi ne kadar paylaşırsan paylaş ne neye ne kadar üzüldüğünü bilirler ne de mutluluğunu! 

Herkes için aynı olan bu basit kavramda dikkat çeken tek şey var. İnsan kendisiyle barışık ve mutluysa eğer, iç huzuru varsa mutludur. Dış etmenler sadece temennidir. 

Ne yalnızım diye modunu düşür ne de kimseye dert yan. Çünkü herkes aslında yalnız bu hayatta. Elinden tutanların olması, başın sıkıştığında birilerinin yanında olduğunu bilmek, sırtını dayayabileceğin birilerinin hayatında olması elbette paha biçilemez duygular ama şunu unutma; günün sonunda herkes yalnız!  O yüzden sarıl kendine... O kendi kendine kaldığın anlarda hırpalama kendini. Dinle içindeki sesi, kulak ver kalbine. (Yogada meditasyon yapıyormuş gibi oldu ama öyle gerçekten!) Üzme kendini, yıpratma boşuna. Hayat anlardan oluşan merdivene benziyor. Her inişin bir çıkışı var. Adımla, sabırla oluyor. Hayata dirensen de direnmesen de karşına yeni duygular çıkarıyor. Yaşam denilen döngüde yalnızları oynamakta seçenek ama yalnızlığın farkındalığı ile çevre edinmekte öyle. 

Sonuçta günün sonunda herkes yalnız. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder