Prenses olmak istediğimden değil...

Masal hayatlar vardır özendiğimiz. 

Grace Kelly'nin hayatı mesela. Hollywood yıldızıyken Monako prensi ile evlendi ve Monako Prensesi olarak tarihe geçti. Cambridge Düşesi Kate Middleton ,Galler Prensesi Diana ya da çok sevdiğimiz dünyaca ünlü marka sahipleri. Örneğin Versace. 




Uzaktan bakıldığında hepsi özenilecek yaşamlar... Annenin, babanın, eşinin, kardeşinin değil, gerçek anlamda prenses olmak! Peki bakıldığında düşünüldüğü gibi gerçekten de toz pembe ya da mutlu sonları olan masallar mı hayatları ? 



Bu aralar biyografi filmlerine kaptırdım kendimi. Fazlaca düşünmeme yol açtılar. İzlediğim ya da okuduğum hayatlarda ortak bir nokta var. Hatta hepimizin ortak noktası. 

Hayatta herkes farklı farklı da olsa zorluklar ile mücadele ediyor. Donatella Versace ağabeyini kaybettiğinde aslında kendisini de kaybediyor. Uyuşturucuyla ve kendi iradesiyle mücadele ediyor. Bugün Versace olarak moda dünyasının büyük kısmında yerini alıyor olabilir ancak uzun süre Markasını zar zor ayakta tutuyor. 



Diana'nın hayatı hala sırlarla dolu... Grace Kelly neredeyse boşanmanın sınırına geliyor. Aynı şekilde Mark Zuckerberg'in Facebook'u kurarken yaşadığı sıkıntılar...

Kim olursak olalım hep bir mücadele içerisindeyiz. Neden mi onlardan bahsediyorum? Çünkü masal gibi sandığımız hayatlarda bile hep bir mücadele söz konusu. Toplumların getirdiği baskılar, medya, sosyal hayat,iş hayatı, maddi, manevi mücadeleler, kayıplar, zorluklar... Her şeye karşı bir duruş oluyor ancak insan kendisine karşı o duruşu sergileyemiyor. Belki de en büyük mücadele kendimize karşı verdiğimiz mücadele. 

Bir başka nokta ise tüm zorlukları aslında aşabileceğimiz. Gerçekten istesek ve üzerinde çalışsak aşılamayacak hiçbir zorluk yok. Sadece isteyelim ve güçlü kalalım. Belki zaman zaman hayatımızın içinde çok farklı durumlar ile karşılaşıyoruz , ne moral kalıyor ne istek... Mücadele edecek gücümüz kalmıyor olabilir. Ama her birimizin içinde o güç var. Ayağa kalkmak ve yola devam etmek lazım. Her adım başarılı olacak diye bir şey yok. Sevgi ile atılan her adım zaten bir başarıdır. 

Son zamanlarda öğrendiğim ve herhangi bir duruma karşı kullandığım bir söz var "learning by doing" yani yaparak öğrenmek. Hata da yapsak doğru da olsa bir mücadele vermek lazım. 

İnsan ilişkileri, mesleki zorluklar, vs. neyse sorunlu olduğun konu denemen lazım... Adım atman lazım; güçlü ve kararlı bir şekilde. 

"Vazgeçmek" kelimesinin ise sözlükte olmaması lazım. Yapabilir miyiz bilemiyorum. Ama en azından denemek için şansımız var. Nefes aldığımız sürece hemde... 



Herkes kendi masalının kahramanı. 

Yaratmak istediğin masalın gerçekleşmesi dileğiyle... 

Peri tozunda "sevgi" olsun.