Translate

23 Ekim 2013 Çarşamba

İskeleye takıldım...


Kafayı iskeleye taktım

Sabahları erken uyanmak ne yazık ki her zaman zor gelmiştir bana. Şu sabah 5'te 6'da kalkıp sahilde koşan, yürüyen insanları anlayamam ve bunu nasıl yaptıklarına dair en ufak bir fikrim yok. Ne içiyorlarsa ne yiyorlarsa bilmek istiyorum! 

7'ye kurarım telefonumun alarmını. Gece yarısı uyanır da saatin 3 yada 4 olduğunu gördüğümde daha uyuyacağım için mutlu olur, yatağa ayrı bir içtenlikle sarılırım.Hatta sarılmakla kalmam, yastığıma gömülürüm. Ama o saatten sabah 7'ye düşündüğümden daha da kısa vakit oluyor. Zaman sabahları nasıl hızlı akıyor ben yakalayamıyorum. 7'de alarm çalıyor. Benim alarmla savaşım başlıyor.5 dk illaki ertelerim. Sonrasında bir 5 dk daha derken uyuyup kalırım. Saat olur 07.30. Sonrada vapura yetişme maratonu başlar benim için. Aslında ben başta bahsettiğim spor sevdalı insanlar gibi her sabah koşuyorum. Ama vapura:) 

İşe vapurla gidebilen şanslı insanlardanım. Sabah çıtır çıtır gevrekler satan simitçinin önünde kuyruk vardır.Bazen sadece martılara atmak için alınır gevrek. Gazeteci teyzenin önü ise buluşma noktasıdır. İzmir güzeldir. Havası, insanları,denizi...
Cahit Külebi'nin Atatürk'e Ağıt şiirinde söylediği gibi : 
İzmir'in denizi kız, kızı deniz kokar 
Sokakları hem kız hem deniz kokar.  

Vapurla karşıya geçmek keyiftir. Trafik çekilecek dert değildir sabah sabah. Vapuru kaçırırsam araba ile yada izban ile gitme gafletine düşüyorum ve her seferinde o ertelediğim 5dk'ları bir daha yapmayacağıma dair kendime sözler veriyorum. İzban'daki sabah kalabalığı başlı başına ayrı bir konu. Ama şunu söyleyebilirim bir teyzenin önümdeki boş koltuğa sıçrayışını görmüşlüğüm var. Hatta rekorlar kitabına girebilecek bir uzun atlama yaptığına inanıyorum. 

Vapura dönecek olursam Bostanlı Vapur İskelesinde yapılan metal yığınını görüp de beğenenler var mıdır bilmiyorum. Teknik açısını bilemiyorum ama pratikte bu kadar kullanışsız başka bir değişiklik yapılamazdı. 

Bir kere geçiş yolunu kapatıyor, barikat gibi bir şey yapılmış. Dümdüz gidecekken dolaştırıyor da dolaştırıyor. Birçok insanın sabahları vapura yetişebilmek için o metal yığınlarına tırmanıp üzerinden atladığına şahit oldum. Yok henüz ben tırmanmadım ama an meselesi! 




İşin kötüsü şuan vapur iskelesinin içi yenileniyor. Kışa girerken yapılan bu çalışma sonucu yine neler değişir hayatımızda bilmiyorum. Ama soğukların başladığı bugünler, şimdiden nasıl olacağının göstergesi. Madem yeni bir düzenleme yapılacaktı neden yazın yapılmadı da bu soğukta insanları dışarıda tutuyorlar?


Bugün yanımdan geçen birileri kendi aralarında konuşuyorlardı. Evet yalnızken bazen yanımdan geçen insanları dinliyor olabilirim:) Onlarda yapılmakta olan tadilattan ne kadar endişe duyduklarından bahsediyorlardı. Demek ki yalnız değilmişim dedim içimden. Metal yakışmadı güzelim iskelemize. Ne görüntüsü yakıştı ne de işlevselliği.

Sayın yetkililer buradan sizlere sesleniyorum. Hahahah havalara girmişim falan:) 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder