"Baba"
İnsanların hassas
oldukları konular vardır. Geçen bir cümlenin içinde duyduklarında bile
içlerini sızlatması kafidir. İşte benim içinde "BABA" öyle birşey. Bak
yazarken bile gözlerimin dolmasına, boğazıma koskoca bir yumruk oturmasına
yetti bile.
Ben bu 2 hece, bebeklerin
belki de ilk kelimesi altında; yokluğuyla, hayattaki boşluğuyla kalakaldım çok
erken yaşta. Sırf ben değil, ailemde. Artık farklıydı hayatımız o günden
sonra...
Sığındığın liman yoktu
artık. Sırtına eline koyduğunda verdiği güç yoktu bünyende. Yoktu işte
hiçbirşey. Atlatılması, anlatılması güçtü, kim diyebilir ki ben atlattım diye?
Geçecek bir ağrı değil kalpteki. O günden sonra kronik kalp sızısı yaşamaya
başladım.Gerçekte böyle bir hastalık yoktur, belki psikolojide benzer bir
tanısı vardır bilemiyorum. Psikolog değilim ama psikologluktum ilk zamanlar kabul.
Baba erkek çocuklarında
figur, taklit ettiği, olmak istediği insandır. Kız çocuklarının ise ilk
aşklarıdır. Başka türlüdür aradaki bağ... Yaşam ilginç, yaşam inişli çıkışlı,
yaşam kayıplarla dolu. Çok zor... Geçtiğimiz günlerde iki ayrı yakın dostumuzun
babasını kaybettik. Ne denilir ki. Bildiğin, yaşadığın acıyı O da yaşayacak.
Senin hissettiklerini O da hissedecek. Bağırmak, isyan etmek isteyecek... Ne
yaparsa yapsın geri dönmeyeceğini farkettiğinde tekrar bağıracak. Tekrar
ağlayacak. Çaresiz hissedecek.Yokluk hissedecek. Heleki bugün. Bugün Baba kelimesinin
altında iyice ezilecek.
Uzun yıllar hep aynı
rüyayı gördüm. Babam aslında ölmemiş, yıllar sonra çıkıp geliyor. Ben ona hemen
kaybettiğimiz yıllarda nelerin değiştiğini anlatıyorum. İstisnasız aynı rüya.
Hep sonu mutlu biten bir rüya... Uyanınca kabusa dönen bir rüya.
Sonrasında hep
düşünüyorum. Sen yokken biz büyüdük babam diyorum. Sen yokken hayat devam etti.
Senin çok güzel 2 torunun oldu diyorum. Görsen dünyaları vereceğin, bir dakika
ayrı geçiremeyeceğin dünya tatlısı çocuklar. Birinin adı Ahmet diğeri Selim
Ares. Evet senin ismini koydular diyorum. Mavi-yeşil gözleri parlıyor. Çok da güzel bir gelinin var.
Abim... Abim deyince içim
sızlar oldu çünkü benim ikinci babam oldu. Senin yokluğunda o vardı. Çok güzel
baba oldu. 2 oğul babası artık O, sana benziyor diyorum.Gözleri doluyor, gurur
duyuyor oğluyla.
Sonra annem diyorum.. O
nasıl diyor? Seni çok özledi diyorum.Bende diyor dudağı titreyerek. "Biz
çok sevdik birbirimizi." Babaanne mi oldu yani şimdi diyor gülüyor. Sende
dede oldun! diyorum.
Sen diyor sen nasılsın? Ben
deyip başlıyorum kendimi, eşimi anlatmaya.Tanısan severdin diyorum. Sen
mutluysan severim diyor.
Ve ekliyor "iyki gelmişim"...
Babalar günün kutlu olsun
babam... Seni çok özlüyor ve çok seviyoruz.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0hy0jrMx52V-aQwwRHSnJO5aH_CR7z_pjamqHWIaYxx9F5HPF5edQ05YRw3umj_SI2eWA4Ja2jBBm2bFe0WDCy2BBJHVPE_v3KgSLUsaxYxdSc85W1s8DR4jXg-5EDGqE6d80iOCSJ02L/s1600/DDD_DaddysDayAddOn.jpg)