JINGLE BELLS
Yeni yıl denilince hiçbir zaman tam ezberleyemediğim "jingle bells"şarkısı kulaklarımda çınlar. Küçüklüğümden beri izlediğim filmlerden mi, yoksa melodisinin güzelliğinden bilinmez. Ama yeni yıl ruhunu tam yansıttığını düşünüyorum.
Refah Amerikan halkının yeni yıldaki Noel babalı, yılbaşı ağaçlı, hediyeli, süslü püslü dünyası ülkemizde de artık yaşansa da , jingle bells müziği bize uyarlansa nasıl olurdu diye düşündüm. Ya rock olurdu ya da arabesk.
http://www.youtube.com/watch?v=_FJAJnacfUw
Özellikle bugünlerde yaşadığımız, her gün yeni bir haberle uyandığımız, dünyanın en hızlı gündem değiştiren ülkesi olma özelliği ile dünya medyasının bile artık izleyemediği biricik ülkemiz her an yeni yolsuzluklarla, artçı depremler gibi sarsılıyor.
2013 yılını büyük sansasyonel haberlerle kapatıyoruz. Ayakkabı kutuları kadınlar için her zaman önemliydi ancak hiç bu kadar önemli olmamıştı! Hapse girenler, çıkanlar... Yolsuzluk iddiaları. Gerçekle yalanın karıştığı, yer altı dünyasının yeryüzüne çıktığı, karanlık bir dünyanın gözler önüne serildiği ilginç günler...
Tüm olan bitene rağmen ülkemiz için umutluyum. (Secret kitabını okudum en nihayetinde.)
Umutluyum çünkü çok güçlü bir milletiz. Türk diye bir ırk yok diyenlere inat Türk olmakla gurur duyuyorum!
Yeni yılda malum dilek dilenir. Benim bu yılki dileğim daha çok ülkem için olacak.
Bende ülkemizde jingle bells'in o beyni uyuşturan sakinlikte söylenmesini istiyorum... Aynı melodinin ülkemiz gündemini yansıtmasını diliyorum.
Birde Yılmaz Özdil'in dileğinin olmasını istiyorum.
Amin.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25473249.asp
Mutlu Yıllar....
Translate
31 Aralık 2013 Salı
24 Aralık 2013 Salı
İYİ Kİ VARSIN DİYEBİLMEK!
Ben nedense evlilik kavramına hep uzaktım. Aslında aşk dolu bir evliliğin çocuğuydum ama nedense evlilik bana çok ama çoooookkk uzak gelirdi.
Evlilik evcilik oyunundan ibaretti benim için. Sanırım korkuyordum her şeyden.
Annemi bırakıyor gibi hissetmek çok ağırıma gidiyordu içten içe .
Sonra ben el bebek gül bebek büyütüldüm. Evin küçükleri bilirler; kaç yaşına gelirsen gel hiçbir zaman gerçekten büyümezsin. Ben kendimi büyümüş hissetmediğimden evlilik büyüklerin yapacağı şeydi gibi hissederdim.
Sanki evlilik bambaşka birşey gibi gelirdi. İnsanın korkularının olması çok fena. Üstüne üstüne gidip her ne korkusu varsa yenmeli. Eğer yenmezse korkuları ile hep karşılamak durumunda kalır. Bakınız karma:)
Ama korktuğum gibi olmadı. Çünkü ben çok şanslıyım:)
Çokk sevdiğim, aşık olduğum adam bana çok romantik bir evlenme teklifi ile gelince önce şok sonra neden olmasına dönen beynimde yaşadığım 10001 soru ile geçen EVET cevabı saniyeler içinde geldi. Sanki o güne kadar hep o soruyu beklemişim gibi farklı hisler yaşadım;)
Çok mutlu , ayakların yerden kesildiği bir an o. Hayatımın sonuna kadar unutamayacağım duyguları yaşadım ben o an. Büyülendim resmen. Keman sesleri miydi, ortam mıydı, sevgilimin gözleri miydi bilemiyorum ama o an ben burada değildim.
Sonra hemen anneme, abime nasıl söyleyeceğim geldi bu mutlu haberi:) Duygusalım, ağlarım ben. Ama öyle bir damla gözyaşı aktı, gözüme toz kaçtı şeklinde değil. Baya salya sümük ağlarım. Çok da severim açıkçası ağlamayı :) Ağlaya ağlaya söyledim:) Çok komik, duygu yüklü anlar geçirdim. Şimdi düşününce aslında gerçekten gülümsüyorum ve utanıyorum halimden. Hem ağlarım hem giderim modundan uzun bir süre çıkamadım ben:) Gerçi gittiğim de yok ya bi yere, işte lafın gelişi:) Anneme 5 abimlere 2 dk uzaklıktayım:)
Bir insan ile hayatını birleştirmek, yepyeni bir aile kurmak... Tek olmak, birlikte göğüs germek zorluklarla, birlikte mutlu olmak. Aynı filmi-diziyi izlemek, sırf o seviyor diye bir yemeği, tatlıyı yapmak. Sevgiliyken yapamayacağın çok absürd muhabbetlere girmek. Eve gelirken yoğurt alır mısın demek.

Benim her zaman için hayatımdı "O" zaten ama evlenince daha da farklı oluyormuş. Benim canım acıdığında bilirim ki onunki benden daha çok acır.
Ağlamayı severim ama O sevmez ağlamamı. Hatta bana yıllar önce "ben seni hiçbir zaman üzmeyeceğim ve hiç bir zaman ağlatmayacağım. Benim her günüm seni mutlu etmek için geçecek ve ben bu durumdan çok keyif alacağım"demişti . Yıllar yıllar geçti gerçekten de bu böyle oldu:) Evet ne derler bilirsiniz Şanslıyım derken boşuna söylemedim.
Eşim'in (evet eş- koca gibi terimler girdi yeni hayatıma:) bugün doğum günü. Her yıl yeni yıla girerken farklı bir heyecan yaşıyorum ben. Geçtiğimiz ay ne yazık ki zor günler geçirdik. Eşim uzun zamandır olması gereken bir ameliyat geçirdi.Ameliyat, iyileşme süreci derken bir ay sağlık sorunlarıyla geçti.
Dolayısıyla benim bu yıl milli piyangonun bana çıkması dışındaki dileğim; birlikte sağlıklı,mutlu,huzurlu uzun yıllar geçirmemiz yönünde olacak. Böyle yaşlı nine ve dedeleri görünce özenirim ben. Hele el ele, sürekli birlikte olup birbirlerine destek olan, 50 yılı falan birlikte deviren muhterem kişileri.Saygı duyarım onlara çok.
Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek... Repliği imzayı attıktan sonra filmlerde izlediğimden daha gerçek oldu benim için. Hastalık kısmı olmazsa sevinirim tabii ki;)
Birlikte çooookkkk uzun mutlu yıllara;) her zaman saygılı, her zaman aşk dolu ve heyecanlı olmak dileğiyle...
Mutlu yıllara hayatım. Seni çok seviyorum.

10 Aralık 2013 Salı
VAR OLMAYAN ÜLKEYE GİDELİM Mİ?
Hayal etmek heyecan uyandırır bende. Kafamda canlandırdığım bambaşka dünyalar var benim. Neyin kafasını yaşıyorum bilmiyorum ama canlı capcanlı bir dünya var düşlerimde.
Benim canım sıkkın olduğunda bu dünyaya kaçarım. Kendi huzur dünyamın içinde yaşarım. Kaparım tüm kapıları gerçek dünyaya ve önümde yepyeni bir kapı belirir. Film kareleri gibi düşünün. Hayal kurmak mutluluk verir.
Kışları yazın hayalini kurarız. Yazları tatilin hayalini kurarız. Özleriz, sevgilimizin hayalini kurarız. Hastaysak annemizin çorbasının hayalini kurarız.
Gün içinde hayal kurar mısınız? Ben çok severim hayalleri. Beni alıp götürürler başka yerlere.
Çocukların hayal gücüne hayranım mesela. Benim her zaman bahsettiğim ve bahsetmekten usanmayacağım muhteşem yeğenimle sessiz film oynuyorduk bir gün. "Kurtlar vadisi"ni anlattığını sonradan öğrendiğim yeğenim vadiyi şöyle anlattı: Önce sadece olduğu yerde ayakta durdu. Sonra yürümeye başladı. Ben anlamadım, bilemediğimi ve hangi filmi anlattığını sordum. Kurtlar Vadisi dedi. Ama vadiyi nasıl anlattın dediğimde ben vadide yürüyordum, vadide yürüyen adamı canlandırdım dedi:) O an "O" vadideydi hayalinde. Ben anlamadım; O anlattı:)
Yine başka bir gün, soğuk bir İzmir günü meşhur İzmir Kordon'unda yürürken ben donmuştum adeta. Hızlı adımlarla iş yerine ulaşmaya çalışırken Kordon'da bir kafenin dış duvarına plazma tv astığını gördüm. Dikkatimi çekti çünkü televizyonda sadece şöminede yanan odunlar ve dalgalanan alevler vardı ve ben o an ısındım. Şükrettim, gidip kutlamak istedim kafe sahibini. İşte hayal etmek böyle bir şey. Gerçeği yaşatır mı gerçeğe yaklaştırır mı bilemiyorum.

Hayaller gerçeğe ne kadar yakın onu da bilemiyorum ama inanıyorum. Kurduğum hayaller bir gün gerçek olacak.
Siz hayal kurar mısınız? En büyük hayaliniz nedir örneğin? Ben büyük küçük bilmem ama içimi ısıtan her hayali kurarım.
Albert Einstein hayal gücü bilgiden daha önemlidir demiş. ( Imagination is more important than knowledge) Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. http://www.uludagsozluk.com/k/hayal-gucu-bilgiden-daha-onemlidir/
Geçenlerde beni hayallere sürekleyen "Düşler ülkesi" adlı biyografik bir film izledim. Peter Pan'in yaratıcısı James Barrie'nin gerçek hayat hikayesinin anlatıldığı filmde Johnny Deep ve Kate Winslet gibi büyük oyuncular oynuyor.
Hayal gücünde sınır tanımayınca Peter Pan gibi eserler ortaya çıkıyor. İzlemediyseniz sizde Var Olmayan Ülkenin kapılarını ziyaret edin derim ben.
Hayaller hayaller...
Bugünlerde ve genelde "tatil" hayali kurmuyor değilim.
Bakınız Ali Ağaoğlu ne demişti reklamlarda "hayal ettim oldu" :)
Benim hayallerim neden olmasın ki:)
Benim canım sıkkın olduğunda bu dünyaya kaçarım. Kendi huzur dünyamın içinde yaşarım. Kaparım tüm kapıları gerçek dünyaya ve önümde yepyeni bir kapı belirir. Film kareleri gibi düşünün. Hayal kurmak mutluluk verir.
Gün içinde hayal kurar mısınız? Ben çok severim hayalleri. Beni alıp götürürler başka yerlere.
Çocukların hayal gücüne hayranım mesela. Benim her zaman bahsettiğim ve bahsetmekten usanmayacağım muhteşem yeğenimle sessiz film oynuyorduk bir gün. "Kurtlar vadisi"ni anlattığını sonradan öğrendiğim yeğenim vadiyi şöyle anlattı: Önce sadece olduğu yerde ayakta durdu. Sonra yürümeye başladı. Ben anlamadım, bilemediğimi ve hangi filmi anlattığını sordum. Kurtlar Vadisi dedi. Ama vadiyi nasıl anlattın dediğimde ben vadide yürüyordum, vadide yürüyen adamı canlandırdım dedi:) O an "O" vadideydi hayalinde. Ben anlamadım; O anlattı:)
Yine başka bir gün, soğuk bir İzmir günü meşhur İzmir Kordon'unda yürürken ben donmuştum adeta. Hızlı adımlarla iş yerine ulaşmaya çalışırken Kordon'da bir kafenin dış duvarına plazma tv astığını gördüm. Dikkatimi çekti çünkü televizyonda sadece şöminede yanan odunlar ve dalgalanan alevler vardı ve ben o an ısındım. Şükrettim, gidip kutlamak istedim kafe sahibini. İşte hayal etmek böyle bir şey. Gerçeği yaşatır mı gerçeğe yaklaştırır mı bilemiyorum.

Hayaller gerçeğe ne kadar yakın onu da bilemiyorum ama inanıyorum. Kurduğum hayaller bir gün gerçek olacak.
Siz hayal kurar mısınız? En büyük hayaliniz nedir örneğin? Ben büyük küçük bilmem ama içimi ısıtan her hayali kurarım.
Albert Einstein hayal gücü bilgiden daha önemlidir demiş. ( Imagination is more important than knowledge) Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. http://www.uludagsozluk.com/k/hayal-gucu-bilgiden-daha-onemlidir/
Geçenlerde beni hayallere sürekleyen "Düşler ülkesi" adlı biyografik bir film izledim. Peter Pan'in yaratıcısı James Barrie'nin gerçek hayat hikayesinin anlatıldığı filmde Johnny Deep ve Kate Winslet gibi büyük oyuncular oynuyor.
Hayal gücünde sınır tanımayınca Peter Pan gibi eserler ortaya çıkıyor. İzlemediyseniz sizde Var Olmayan Ülkenin kapılarını ziyaret edin derim ben.
Hayaller hayaller...
Bugünlerde ve genelde "tatil" hayali kurmuyor değilim.
Bakınız Ali Ağaoğlu ne demişti reklamlarda "hayal ettim oldu" :)
Benim hayallerim neden olmasın ki:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)